Merhaba ,
2021 yılı Beykozumuza, İstanbulumuza, ülkemize ve tüm dünyaya iyilik ve güzellikler getirsin.
Beykoz’da 16 yıldır yaşıyorum ve bir zorunluluk olmadıkça bundan sonraki yaşamımı da bu güzel ilçemizde sürdüreceğim.
Bizim büyükanne ve büyükdedelerimiz 1870’li yıllarda Selanik ve Bulgaristan’dan göç edip Çorlu/Tekirdağ’a yerleşmişler. Dedem 1901 yılında Çorlu’da doğmuş. Ondan ötürü tam “Trakyalıyım beya”
Etnik kökenimi belirtmemin nedeni Beykozumuz o kadar farklı ve güzel bir mozaik ki, bunun kültürel bir zenginlik olduğunu vurgulamak içindi.
Eşim Çavuşlu/Görele’li, Karslılar mahallemiz var. Mesudiyeliler, Ardahanlılar, Kastamonulular… Güzel ülkemin her yerinden renklerimiz var ilçemizde.
Son olarak da “şahsım” ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapıp konumuza geçeceğim.
Çorlu’da doğdum. Benim çocukluğumun sosyal devletinin sağladığı olanak ile Devlet Parasız Yatılı Okulu’nda, Edirne’de ortaokul ve liseyi bitirdim, İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği okudum (diplomam var) , İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsünde de lisans üstü İşletme Ekonomisi programını tamamladım.
Telekomünikasyon alanında ülkemin çok değerli şirketlerinde (TELETAŞ – TURKCELL – KOÇ Bilgi Grubu) 30 yıl süreyle her seviyede çalıştım.
Emekliyim. Bir kızım (veteriner hekimi) bir sokak köpeğimiz, onlarca sokak kedimiz var. (Sokak kedilerimizin hepsini İBB’nin Tepeören’deki Sahipsiz hayvan barınağında kısırlaştırıyorum. Çok özenli bir hayvan barınağı, İBB ücretsiz ve dörtdörtlük bir hizmet veriyor Tepeören’de. Diğer ilçe belediyelerinin de bu konuyu gündeme almaları çok önemli.
Gelelim konumuza; İSTANBUL DEPREMİ
TURKCELL’de 1999 yılında tüm Türkiye Radionetwork şebekesi sorumlusu olarak çalıştığım dönemde talihsiz 1999 Gölcük-Yalova ve Düzce depremlerini yaşamıştık.
Depremin şiddeti nedeniyle tüm haberleşme altyapısı çöktüğünden acilen bir kriz masası oluşturduk. Acil durumlar için teçhiz ettiğimiz onlarca mobil baz istasyonunu deprem bölgesine sevkettik. Ancak seyyar mobil baz istasyonlarımızdan haber alamıyorduk.
Hemen bir helikopter ile bölgeye hareket ettik bir de ne görelim; mobil istasyonlarımız daha Pendik bölgesine gelemeden yolda hareket edemez durumda trafikte sıkışmışlar. Biz helikopter ile deprem bölgesine devam ettik. Gölcük’e indiğimizdeki hazin manzarayı burada paylaşamıyorum.
Bu bilgiyi/tecrübemi sizlere aktarmamın nedeni, depremin (özellikle beklenen İstanbul depreminin) hasar ve yıkıntılarından can kurtarmak konusunda ilk 2 saat, ilk 24 saat ve ilk 48 saat çok hayatidir.
Deprem bölgesinde,hasar gören binalara gerekli teçhizat ile kurtarma/sağlık ekiplerinin ulaşması ve altyapı (ulaşım – haberleşme) hizmetlerinin temini hayati önemdedir.
Yazılarımı sizlere ileteceğim bu köşede kendime bir misyon üstlendim. Depremin (özellikle İstanbul’da) insanımızı,ülkemizi çok acıtacağını bildiğim için bu afetten en az zararla nasıl kurtulabiliriz, canımızı-canlarımızı nasıl koruyabiliriz.
Aşağıda adres bilgilerini vereceğim rapor İBB Deprem ve Zemin inceleme Müdürlüğü ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanmıştır.
“DEZİM_KANDİLLİ_DEPREM-HASAR-TAHMİN-RAPORU”
Bilimsel veri ve modellemeler ile oluşturulan bu rapor çok kapsamlı, çok güncel ve çok kıymetlidir.
Olası bir İstanbul depreminde, her bir ilçe mahalle bazında nasıl bir risk ile karşı karşıya olduğunu bu rapordan görebilir. Rapora herkes internetten ulaşabilir ancak teknik/bilimsel bir rapor olduğu için doğal olarak yorumlanmakta zorluk çekilen kısımlar olabilir. Teknik verilerden açıklanmasını istediğiniz kısımlar olursa bana “taylan.kinali@hotmail.com“ adresimden sorabilirsiniz.
“MİSYONUMUZU” biraz daha açmak istiyorum.
Hazırlanan raporlar olası bir depremde oluşması beklenen “YIKIM” konusunda tahminleri veriyor. Tabi ki teorik olarak modelleme yapılan veriler pratikte tutmayabilir. Yani depremin olduğu saatte trafiğin durumu, insan yoğunluğu, iklim tahminleri (bu ocak ayında yaşanan olağanüstü yağışsız günler gibi) modellemede kabul edilen varsayımların dışında olabilir.
Her ne durum olursa olsun, olası İstanbul Depreminde aşağıda belirteceğim unsurların sağlanması çok hayatidir;
- Haberleşme kesintisi olmamalı,
- Ulaşım kesintisi olmamalı,
- Enerji kesintisi olmamalı,
Bu altyapı unsurlarının tesisi ve temini konusu İBB ,Telekomünikasyon şirketleri ve Elektrik Dağıtım şirketleri sorumluluğundadır. Dolayısı ile tüm bu kurumlar arasında acil durum koordinasyonu sağlanmalıdır.
Ancak İstanbul Depremi “ACİL” durumunda tüm bu fonksiyonlar İBB tarafından sağlanabilmelidir.
Bu durumda ben İBB- AKOM (afet koordinasyon merkezi) ile iletişime geçeceğim , genel anlamda planlarının ne olduğu, ilçemiz bazında planlarının ne olduğu konusunu soracağım.
İlçemiz,mahallelerimiz bazında bir eylem planı oluşturmak üzere sizler ile detayları paylaşacağım.
Mahallelerde ekipler oluşturup sorumluluk/eylem alanlarını belirleyeceğiz hepberaber.
Beykozumuz, İstanbulumuz, Ülkemiz iyi şeylere layıktır.
Herşey gönlünce olsun Beykoz.
Selam ve sevgilerle iyi bir yıl diliyorum.